HACI BAYRAM GÖREN
Gönül Sesi
Kör Dilenci
‘’Kör bir dilenci vardı. Şöyle derdi:
- Ey ahali, bana acıyın, bende iki körlük var. O halde bana iki kat yardım edin.
Halktan birisi:
- Bir körlüğünü görüyoruz. Öbürü nedir, göster, dedi.
- Sesim çirkin, avazım kötü. Körlük ve ses çirkinliği iki kat kör¬lüktür. Sesim yüzünden halkın bana acıması azalıyor. Kötü sesim nereye varırsa bana karşı öfke ve kin meydana getiriyor. Bu iki kör¬lüğe siz de iki kat acıyın. Böyle hiçbir yere sığmayan kişiyi siz de gönlünüze sığdırın, hoş görün.
Bu sızlanma yüzünden halkın hepsi ona acımaya başladı. Sırrını söyleyince gönlünün güzel sesi, sesinin çirkinliğini örttü.
Böyle birisinin gönül sesi de çirkin olursa, bu üç kat körlüktür.’’
İnsanlar, bu hikayede anlatıldığı üzere, gönülden davrandığı zaman bir çok sıkıntısını giderebiliyor. Ama, bazı zamanlarda da kişilik sorunu yaşayan, kişiliği sağlam temellere oturmamış, kaypak bir zeminde ruhu dolaşan bireyler bilmeden, söz ve fiilleriyle şirke düşebiliyor ve samimiyetsizliklerinden ötürü insanlardan uzaklaşabiliyorlar. Zaten bir insan rahatça ve devamlı pespaye davranışlar sergiliyorsa, o insan dolaşan bir canlı bombadan farksızdır.
‘’İnsanlar yeteneklerinizi ve yapabildiklerinizi çabuk unuturlar, ama karekterinizi asla unutmazlar.’’ J.CHAPMAN
Sağlıklı ve samimi bireyler, kaliteli bir aileyi, kaliteli ve eğitimli, kültürlü ailelerde her yönüyle muazzam bir toplumu oluştururlar. Sağlam ve dinamik, eğitimli, karekterli, tarihin derinliklerinden gelen tecrübelerini bir potada işleyerek, muhteşem bir birikim oluşturan toplumlara, kimse zarar veremez. Ancak birbirleriyle günlük saçma sapan mevzularda tartışan, mezhep tutar gibi partizanlık yapan, birbirlerinin her yönden kalkındırma adına, hiçbir çabası olmayan, kim ne derse ona inanan ve onun arkasından araştırma ve sorgulama yapmadan körü körüne giden toplumlar ise, her türlü tehlikelere açık toplumlardır. Bu gün buna en güzel örneği Suriye olarak verebiliriz. Birbirlerini boş yere doğramakta ve dışarıdaki güçlerin savaşında sadece bir piyon olmaktadırlar. C.Allahın onları, bir an evvel bu ağır imtihandan ve savaştan kurtarmasını da dilemek bizim borcumuz olsa gerektir.
Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış, ecdat yadigarı Anadolu toprakları, bizlere bir yaşama ve medeniyetimizi geliştirme adına bir emanetdir. Bizim millet olarak, bu topraklardan başka gidecek bir yerimiz yoktur. O nedenle toplumun fertleri olarak her birimiz kendimizi bir sigaya çekip, hatalarımızı düzeltmek için, bir gayret ve performans gösterebilmeliyiz. Yaşadığımız şehrimizi ve ülkemizi ilim ve fen yolunda kalkındırmalıyız. Şehrimiz Afşin’in de ilmen, ruhen ve fiziken bir an önce gelişmesi, ilerlemesi ve dört başı mamur bir şehir olması için çabalamalıyız. Ancak pek de çabaladığımız söylenemez. Çünkü bir şeyler yapma için çabalayabilsek insanlarda bir neşe, bir umut, bir heyecan görebiliriz. Bu noktada, belediyeye ve sivil toplum örgütlerine, büyük sorumluluklar düşmektedir. Adını zikrettiğimiz bu kuruluşlarında bu konulara kafa yormaları büyük erdem ve görev olacaktır. Benim acizane tespitim böyle.
‘’Bir çiçeğin kokusu neyse bir insanın kişiliği de odur.’’ C.M. SCHWAP
Sevimli ve samimi insanlar nereye gitseler neşe ve heyecan götürürler. Sevimsiz ve samimiyetsiz insanlar ise, gittikleri her yerde sıkıntıdır. Hani bir söz vardır.
‘’Ne kendi rahat etti, ne aleme verdi huzur
Yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehl i kubur.’’
O nedenle bu tür insanları öldüklerinde çiçeklerle kimse karşılamayacak. Cenab ı Allah hiçbirimizi böyle sevimsiz insanlardan etmesin. Çünkü nezaket ve zerafet sahibi gönül insanları çiçek gibidirler. Onlar gibi olmağa çalışmak ve onları kırmamak gerektir. Çünkü böyle gönül ufkunun zirvesinde gezinen insanları kırarak C.Allah’ı karşımıza alabiliriz. Kuran ı Kerim de C.Allah’ı karşısına alanların hazin sonları bizlere bildirilmiştir. Ve bizlerinde böyle hazin sonlara düşmememiz için ikazlar yapmıştır. Yazıma bir şiirle son verirken, Kuran ve sünnet yolunda, samimi insanlarla yaşamak dileğiyle…
Hoşça kalın.
GÖNÜLDEN KATRE
Aşığın yeridir gönülde-katre
Katreyi bilmeyen umman mı olur?
Tebessüm mü’mine en güzel fitre
Yanmayı bilmeyen sümman mı olur?
Hidayeti Hak’tan bulursa nası
El verir yaradan buldurur hası
Ona aşık olmak olsun hevası
Seni sevdim demek gümman mı olur?
Eğil eşrafına secde-i kaim
Niyeti halise mutlaki daim
Eyle ey dünyanı Furkan’la naim
Bâtın-i bilmeyen humman mı olur?..
Murâd-ı Bâtın-i